3 Müze & 3 Mutfak & 3 Şehir
Antakya & Gaziantep & Şanlıurfa

1.Gün           İstanbul –Hatay

Sabah, İstanbul Havalimanı’nından, Türk Hava Yollarının 09:10’da TK2252 sefer sayılı uçuşu ile hareket ediyoruz. Varışımızın ardından çok detaylı işlenmiş ve muhteşem renklere sahip mozaik koleksiyonu dünyada büyüklük açısından ikinci olan Hatay Arkeoloji müzesini geziyoruz. Müze eskiden beri barındırdığı eşsiz güzellikteki mozaiklerle tanınır ve  aynı zamanda dünyanın üçüncü büyük sikke koleksiyonuna da ev sahipliği yapmaktadır. Müze gezisinin ardından, Saint Pierre Kilisesi ve Müze Otel’in altında bulunan Necmi Afsuroğlu Müzesi gezimizi yapıyoruz. Dünya’nın ilk ışıklandırılmış caddesi olduğu söylenen Kurtuluş Caddesi’nde ve eski Çarşı kültürünü doyasıya yaşayacağınız Uzun Çarşı’ da kısa bir yürüyüşün ve Affan Kahvesi’nde süvari kahvesi tadımının ardından, Anadolu’da kurulmuş olan ilk cami olarak bilinen ve hem Hıristiyanlar hem de Müslümanlar için önemli bir anlamı olan Habib-i Neccar Camii ve Sarımiye Camii gezilerimizi tamamlıyoruz. Ardından, Katolik Kilisesi ve camiinin karşısındaki Sinagog’u ziyaret edip (Sinagog ve Kilise kapalı olduğu takdirde sadece dışarıdan görülecektir) Harbiye Şeleleri’ ni geziyoruz. Akşam yemeğimizi yerel bir restoranda alıyoruz. Geceleme otelimizde.

2.Gün     Hatay – Gaziantep

Sabah kahvaltımızdan sonra odaları boşaltıp Gaziantep’e doğru yola çıkıyoruz. Yolda Unesco Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’nde yer alan, Yakındoğu’nun en büyük açıkhava heykel atölyesi olarak, içerisinde halen çok sayıda heykel taslağı bulunmasının yanısıra, atölyeden elde edilen bilgilerle, taş blokların taşocağından kesilmesinden, değişik türde heykellerin taslak haline getirilmesine kadar, pek çok aşamanın öğrenilebilmesi nedeniyle benzersiz olan, antik dünyanın sanat merkezi Yesemek Açık Hava Müzesi ziyaretimizi yapıyoruz.  Daha sonra Gaziantep’e varıyor ve Anteplilerin İngiliz ve Fransız işgaline karşı kahramanca yürütüğü ve “Gazi” unvanını kazandığı savunmanın önemini ve detayını günümüz ve gelecek nesillere daha iyi aktarmak amacıyla kurulan Milli Mücadele Müzesini göreceğiz.   Gaziantep’in tarihi dokusunu keşfetmek için Tarihi Evleri, Sokakları, Bakırcılar Çarşısı, Zincirli Bedesten ve Pişirici Mescidi Kesteli gezisi. Akşam yemeğimizi yerel bir restoranda alacağız . Geceleme otelimizde.

3.Gün   Gaziantep -Şanlıurfa

Sabah saatlerinde kahvaltımızdan sonra odalarımızı boşatıyor Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi’ni ziyaret ediyoruz. Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi gerek yapısal kompleksi gerekse içinde yer alan eserleri açısından dünyanın en önemli müzeleri arasında yer almaktadır. Daha sonra Zeugma Antik Kentine doğru yola çıkıyoruz. M.Ö. 300’de Büyük İskender tarafından ”Selevkia Euphrates” adıyla kurulmuş, Kommagene Krallığı’nın dört büyük şehrinden biri olan kent, M.Ö. 31’den itibaren tamamıyla Roma İmparatorluğuna bağlanmış ve adı ”köprü”, ”geçit” anlamına gelen ”Zeugma” olarak değişmiş.  Antik kent ziyaretimizden sonra Birecik Barajı sularının altında kalan Halfeti’ye doğru yola devam ediyoruz. Halfeti’de şehir ve kale kalıntılarının etkileyici manzarasını yakından görmek için tekne ile bir gezinti yapıp ardından Birecik’teki Kelaynak üreme çiftliğinde küçük bir mola veriyoruz. Sanlıurfa’ya varışımızdan hemen sonra Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi ziyaret ediyoruz. Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi, Arkeopark ve Edessa Mozaik Müzesi’nden oluşan Haleplibahçe Müze Kompleksi, 34 bin metrekarelik kapalı alanıyla Türkiye’nin en büyük müzesi olma özelliğini taşıyor. Müze gezisi ardından Balıklı Göl ziyareti. İbrahim Peygamberin ateşe atıldığında düştüğü yer olarak bilinen bu iki göl, kutsal balıkları ve çevrelerindeki tarihi eserler ile Şanlıurfa’nın sembolü haline gelmiş. Akşam saatlerinde otelimize varıyoruz. Akşam yemeği, gecelediğimiz tarihi konakta, yöresel yemekler ve müzikler eşliğinde geleneksel ”Sıra Gecesi”.

4.Gün        Şanlıurfa –İstanbul

Sabah saatlerinde odalarımızı boşatıp  Kuzey Mezopotamya’nın en eski yerleşimlerinden ve ilk bilim merkezlerinden olup, Dünya’nın ilk üniversitesini barındıran Harran’a gidiyoruz. Harran adına ilk defa, Kültepe ve Mari’de bulunan M.Ö. 2.000 başlarına ait çivi yazılı tabletlerde rastlanır. Gezinin ardından Soğmatar’a doğru yola devamediyoruz. Soğmatar’ın adı, Arapça yağmur demek olan “Matar” sözcüğünden gelir. Kışın bol yağmur alan bölgedeki çok sayıdaki sarnıç, dağlarda otlatılan koyun ve keçi sürülerinin yaz aylarındaki su ihtiyacını karşılamaktaydı. Bu nedenle köy günümüzde de “Yağmurlu” adıyla anılmakta. Hz. Musa’nın burada çiftçilik yaptığına ve köy içerisindeki kuyulardan birinin Hz. Musa’nın mûcizevi asası tarafından açıldığına inanılmaktadır. Araştırmacılar, köyün ortasında yer alan höyük, Soğmatar’ın milattan önceki çağlara uzanan tarihini gün ışığına çıkartacak belgeleri içerisinde barındırdığını ve burada yaşayanların Assur ve Babillilerin politeist inancından gelen ve ay, güneş ve gezegenlerin kutsal sayıldığı Pagan dine inandıklarını ileri sürmektedirler. Aynı çerçevede, köyün üstündeki açık hava mabedi “Kutsal Tepe”nin batısında ve kuzey batısındaki tepelerde yer alan 7 adet yapının Güneş, Ay, Satürn, Jüpiter, Mars, Venüs ve Merkür tanrılarını temsil eden tapınaklar olduğu söylenmektedir. Köy ve çevresindeki geziden sonra  1997 senesinde keşfedilip, 2019 senesinden beri kazılan ve ziyarete yeni açılan Karahantepe’ye doğru yola devam ediyoruz. Burada da, Göbeklitepe’ye benzer, 250 den fazla, insan ve hayvan tasvirleri içeren anıtsal boyutta dikilitaş bulundu. Karahantepe’de, Göbeklitepe’de öne çıkan hayvan betimlerinin yanısıra daha çok insan tasvirleri ön plana çıkmakta. Karahantepe’ den sonra dünyanın bilinen en eski kült yapılar topluluğu olan Göbeklitepe, araları taş duvarla örülü T biçimindeki 10 – 12 yuvarlak planda dizilmiş dikilitaş ve merkezine yerleştirilmiş daha yüksek boyda iki dikilitaştan oluşmakta. Bu dikilitaşların çoğu üzerinde insan, el ve kol, çeşitli hayvan ve soyut semboller, kabartma ya da oyularak betimlenmiş. Bu kompozisyonun, bir öykü, bir anlatım ya da bir mesaj ifade ettiği düşünülmektedir. Akşam saatlerinde havalimanına doğru yola çıkıyoruz ve saat 20:25’de Thy’ye ait TK2249 sefer sayılı uçağımızla İstanbul’a doğru yola çıkıyoruz. Varısımızın ardından yeni bir seyehatte görüşemk üzere vedalaşıyoruz.

Tur Ücreti

 İki Kişilik Odada Kişi Başı  : 4.450TL 

Tek Kişilik Oda                   :  4.950 TL   

0 – 5,99 Yaş Çocuk             :  Sorunuz

Tur Fiyatına Dahil Olan Hizmetler

• Gidiş -Dönüş Uçak Biletleri
• 1 gece Antakya’da 4* Otelde oda+kahvaltı  konaklama
• 1 gece Gaziantep’de 4* Otelde oda+kahvaltı  konaklama
• 1 gece Şanlıurfa’da  Butik Otelde oda+kahvaltı  konaklama
• Gaziantep ve Antakya’da yerel restoranlarda akşam yemeği
• Şanlıurfa’ da yemekli Sıra Gecesi
• Halfeti Tekne Turu
• Programda belirtilen tüm gezi ve transferler
• Rehberlik Hizmetleri
• Zorunlu Seyahat Sigortası

Tur Fiyatına Dahil Olmayan Harcamalar

• Kişisel Harcamalar
• Müze ve Ören yerleri Giriş Ücretleri
• Yemekler Esnasında alınan alkollü yada alkolsüz içecekler
• Seyahat Sağlık Sigortası