Saklı Ege Turu

1.Gün                                                                                                          İzmir—Selcuk

Sabah 08:30 ‘da Adnan Menderes Havalimanı iç hatlar geliş terminalinde buluşup , aracımız ile Efes’e doğru hareket ediyoruz.  Efes kentinin ilk kuruluşu M.Ö. 6000 yıllarına, kadar inmektedir. Son yıllarda yapılan araştırma ve kazılarda Efes çevresindeki höyükler (tarih öncesi tepe yerleşimleri) ve kalenin bulunduğu Ayasuluk Tepesi’nde Tunç Çağları ve Hititlere ait yerleşimler saptanmıştır. Bugün gezilen Efes ise, Büyük İskender’in generallerinden Lysimakhos tarafından M.Ö. 300 yıllarında kurulmuştur. Helenistik ve Roma dönemlerinde en görkemli zamanlarını yaşayan Efes, Asya eyaletinin başkenti ve en büyük liman kenti olarak 200.000 kişilik nüfusa sahipti. Daha sonra sırasıyla İsa Bey Camii , Artemis Tapınağı , Saint Jean Kilisesi Ayasuluk Tepesi göreceğimiz yerler arasında. Öğle yemeğimizi alacağımız Şirince ‘ye geçiyoruz. Şirince köyünün eski kaynaklarda “Dağdaki Efes” adı ile anılması bu köyün köklü bir geçmişe sahip olduğunu göstermektedir. Bir görüşe göre tarihi M.S. V. Yüzyıla kadar inen Şirince (eski adıyla KIRKICA) köyü, Küçük Menderes nehrinin getirdiği alüvyon ve taşkınlar nedeniyle yaşanmaz hale gelen bölgenin terk edilmesiyle kurulmuş bir yerleşmedir.  1924 göçmen mübadelesi ile Yunanistan’dan (Selanik, Provusta, Kavale v.b.) gelenlerin   yerleştirilmeleriyle  hayat bulunan Şirince köyü Maya takvimine göre 21 Aralık 2012’de kopacak olan kıyamette güvenli bölge olduğu gerekçesiyle gündeme damga vurmuş ve tüm dünyanın ilgisini üzerine çekmeyi başarmıştır.

Öğlen yemeğimizde meşhur Şirince şarapları ile bir tadım yapıp, yöresel yemeklerin tadına bakacağız. Daha sonra  Bülbül dağına doğru devam edip Meryem Ana evini ziyaret edeceğiz.  Katolik hacılar İsa’nın annesi Meryem’in, Havari Yuhanna tarafından bu taş eve getirildiği ve cennete alınışına kadar (Katolik doktrinine göre Assumption, Ortodoks doktrinine göre Dormition) bu evde yaşadığına inanarak ziyaret etmektedirler. Bu kutsal mekan çeşitli papaların ziyaretine ve Patriklik Kutsanmasına layık görülmüştür. İlk hac ziyareti 1896’da gelen Papa XIII. Leo tarafından yapılmıştır ve en son olarak 2014 yılında Papa Franciscus tarafından ziyaret edilmiştir.  Meryem’in mezarının da Bülbüldağı’nda olduğu düşünülür. Daha sonra Avusturyalı bir mimar tarafından inşa edilmiş eşsiz bir taş yapıda faaliyet gösteren Yedi Bilgeler şaraphane oteli Vinifera Hotel’ e yerleşiyoruz. 50 dekar alan üzerine kurulmuştur  son teknolojilerle donatılmış  şarap üretim tesislerine sahip olan lavanta bahçelerine, üzüm bağlarına ve yemyeşil vadiye bakan odalarımızda biraz dinlenip akşam yemeğimiz için Kuşadası’ na doğru hareket ediyoruz.  Her gün, en lezzetli mezeler, en taze deniz ürünleri;  Balıkçıların ağından Keyifçilerin sofrasına mottosu ile yıllardır hizmet veren Mezgit restoranda alacağımız akşam yemeğimiz sonrasında otelimize dönüyoruz.

2.Gün                                                                                          Selcuk—Aydın –Selcuk

 Sabah kahvaltımızın ardından Söke üzerinden Priene  Ören Yerine doğru yol çıkıyoruz. Efes ve Milet Antik Kentlerinin de içinde bulunduğu 12 İyon şehirlerinden biri olan Priene şehrinin ilk kuruluşu M.Ö. 8.yy öncesine tarihleniyor. Bilinmeyen nedenlerle ilk yerleşimin terk edilmesi sonrası kent, M.Ö. 4.yy’da oldukça dik bir araziye sahip şu anki konumunda yeniden kurulur. Tarihte sırasıyla Lidyalılar, Persler, Büyük İskender, Bergama Krallığı, Romalılar ve Doğu Romalılar himayesine giren Priene, M.S. 13.yy’da tamamen terk edilir. Antik Çağ’ın en ünlü bilgilerinden biri olan Bias, M.Ö. 6.yy’da Priene’de yaşamıştır. Ayrıca M.Ö. 334 yılında Büyük İskender’in kente geldiği ve hala yapımı İskender’in şerefine bir ev yaparlar. Büyük İskender’in Evi olarak adlandırılan yapının bugün sadece kalıntılarını görebiliriz. Priene’den ayrılıp  Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkına doğru devam edeceğiz. Büyük Menderes Deltası, uluslararası öneme sahip “A Sınıfı Sulak Alan” özelliği taşırken; Dilek Yarımadası, Akdeniz Flora Bölgesi elementleri ve Avrupa Sibirya Flora Bölgesi elementleri içermesi bakımından önemlidir. Bu benzersiz çeşitlilik nedeniyle Dilek Yarımadası ve Büyük Menderes Deltası Milli Parkı, Avrupa Konseyi tarafından “Flora Biogenetik Rezerv Alanı” kabul edilmiştir.  Büyük Menderes Deltası, Bafa gölüyle entegre bir sulak alan parçasıdır. Bu entegre sistem içerdiği biyolojik çeşitlilik, nesli tükenmek üzere olan canlılar ve endemik türlerden dolayı uluslararası öneme sahip tir. Milli park içinde yapacağımız kısa yürüyüşümüzde parkın fauna ve florası ile ilgili detaylı bilgiler alacağız.  Yerel bir lokantada alacağımız öğle yemeğimizden sonra Sırtını Mykale Dağlarına (Dilek Dağları) yaslamış olan, Kurtuluş Savaşı sırasında mübadele sonucunda Yunanistan’a göç eden Rumlardan kalma bir köy olan Doğan Bey köyünü gezip  Bafa gölüne doğru devam edeceğiz. Rehberimizden Antik Dönemde Ege Denizi’nin bir körfeziyken, Büyük Menderes Nehri’nin taşıdığı alüvyonlarla denizle bağlantısı kesilip, göl şekline dönüşen Bafa Gölünün , zengin doğal ve kültürel kaynak değerleri hakkında bilgiler alıp Miletos’ a doğru devam edeceğiz. Geçmişi cilalı taş devrine kadar uzanmakta olan ve arkaik dönemde denizcilikle parlamış olan kentin,  Egedeki suların yükselmesi , Büyük Menderes ağzının çoğu kez  değişmesi ve toprakların alüvyonlarla dolması Ege Denizi ile irtibatı kesilmiştir. Şuanda denizden bayağı içeride kalan kentin, akılcı düşüncenin, geometrinin, astronominin ve felsefenin temellerinin bu şehirde atıldığı yer olarak da bilinmektedir. Milet gezimizden sonra otelimize donuyoruz.  Akşama doğru 7 Bilgeler şarapçılığın üretimini yaptığı altın madalyalı şaraplarından bir tadıma katılacak sonrasında da akşam yemeğimizi  Çiğ Restoranda Şef Damla Özay’ın  “Doğanın Armağanı” mottosuyla , doğadan   esinlenerek   bizim için hazırladığı menüyü alacağız.

3 .Gün                                                                      Selcuk– Seferihisar-Urla – İzmir

Kahvaltımızdan sonra odalarımızı boşatıyor ve otelimizden ayrılıyoruz. İlk durağımız Orhanlı olacak. Orhanlı Vadisi’nde en geniş yer kaplayan ekosistem tarım ve hayvancılığın binlerce yıldır birlikte sürdüğü zeytin meraları. Zeytin meraları, hem insan eliyle üretim yapılan hem de biyolojik çeşitliliğin zengin olduğu kadim bir yaşam alanı. Eski Orhanlı’daki ilkokul binasında Seferihisar Doğa Okulunu ziyaret edeceğiz. Doğa okulunun misyon ve vizyonunu diyebileceğiz küçük bir söyleşimiz olacak. Ardından Yavaş Dükkandan başta zeytin ve zeytinyağı olmak üzere bir çok doğal ürünü satın alabilirsiniz. Sonrasında arkeoloji literatürü içerisinde çok değinilen, hakkında ulusal ve uluslararası yayın bulunan sayılı antik kentlerden biri olan Teos Antik Kentine gideceğiz. Dioysos’un oğlu Athamesun kurucusu olduğu antik dönemde mimari alan ve ticarette önemli bir yeri olan İon şehrinden hemen sonra Sığacık Kalesini örüp Bademler köyü üzerinden Urlaya geçiyoruz. Urla adıyla ulusal ve uluslararası 300 üzerinde ödül alınması, Urla Karası’nın Dünya Üzüm Atlasına girmesi gibi gelişmeler ışığında Urla gastronomiye ve şarapçılığa gönül verenler için önemli bir rota haline gelmeye başlamıştır. Bizde bu rota içinde en iddialı firmalardan biri olan Urla Şarapların’ da kısa bir tur ve iddialı şaraplarından bir tadım gerçekleştireceğiz.  Şarap  tadımından sonra Klazomenai ya geçeğiz. Helenistik dönemden kalıntıları içerisinde barındıran Klazomenai’de yapılan arkeolojik çalışmalar sonucunda eski zeytin ve zeytinyağı üretim merkezi gün ışığına çıkarılmıştır. Bu tesis, üzerinde yapılan çalışmalara göre dünyada ilk örneği olduğundan dolayı da önemli bir yere sahiptir. Bunun yanı sıra yine çeşitli dönemlere ait eserlere ve saray kalıntılarına ulaşılmıştır. Son olarak Gala yemeğimizi almak üzere  Hiç Urla’ya gidiyoruz.  Ormandan Tabağa Sürükleyici Bir Urla Serüveni ile yola çıkmış olan restoran 160 yıllık tarihi taş  bir binanın modern bir mimari anlayışla yeniden revize edildi.  Yenilebilir Orman’ prensibiyle, Hiç Zeytin Ormanı’ndan doğadan toplanan ve üretilen tüm organik ürünlerle hazırlanan, yerel tatların yalın yöntemlerle ‘Yeni Urla Mutfağı‘ adı altında en son teknolojik donanımla yorumlandığı ilginç bir tatım deneyimi bizleri bekliyor olacak.  Yemek sonrasında serbest zamanımız olacak. Daha sonra Havalimanına doğru yola çıkıyoruz.

Saat 20:30 da varacağımız İzmir Adnan Menderes Havalimanında yeni  bir gezimizde buluşmak üzere ayrılıyoruz.

Tur Ücreti

 İki Kişilik Odada Kişi Başı  :  

Tek Kişilik Oda                  :   

0 – 5,99 Yaş Çocuk            :  Sorunuz 

Tur Fiyatına Dahil Olan Hizmetler

• 2 gece Vinifera Hotel Yedi Bilgeler Vineyards  oda+kahvaltı konaklama
• Kusadası Megit Restoranda 1 akşam yemeği
• Şirince’ Tas Mektep Artemiz ‘de lokal sarap tadımı ve öğle yemeği
• 7 Bilgeler Sarapcılık’da Şarap tadımı
• Çiğ Restoranda bir akşam yemeği
• Urla Şarapçılıkta Şarap Tadımı
• Hiç Restoranda Gala Yemeği
• Programda belirtilen tüm gezi ve transferler
• Giriş ücretleri
• Rehberlik Hizmetleri
• Zorunlu Seyahat Sigortası

Tur Fiyatına Dahil Olmayan Harcamalar

• Kişisel Harcamalar
• Diğer illerden İzmir’e ulaşım
• Yemekler Esnasında alınan alkollü yada alkolsüz içecekler
• Seyahat Sağlık Sigortası